bir teknenin direğinde sallanıyor
tatlı ve mutlu çocuk edasıyla
tüm gönüllerin içinde yer alan
yaraları hep sızlatan
elbisesi kıvrım kıvrım saçlarına eşlik ediyor
rüzgarın o sert geçişlerinde
ay ışında yol alan herşeyin üzerinde
güneşin bile ötesinde
tüm evrenin uçsuz bucaksız
her sokağında şu bacaksız
aşk sanki bir velet
elimde kırışık bir ceket
herşey bu kadar mı çaresiz
neden sözlerim hep aciz
seni kırma korkusuyla
bir gülün kokusuyla
yapamadıklarımdan öteye gidemeyen
ezbere konuşmalarım
götürüyor çürümüş hayallerimden
elde avuçta sadece ölü bir beden
Oğuz Karabulut
27 Ocak 2009
tatlı ve mutlu çocuk edasıyla
tüm gönüllerin içinde yer alan
yaraları hep sızlatan
elbisesi kıvrım kıvrım saçlarına eşlik ediyor
rüzgarın o sert geçişlerinde
ay ışında yol alan herşeyin üzerinde
güneşin bile ötesinde
tüm evrenin uçsuz bucaksız
her sokağında şu bacaksız
aşk sanki bir velet
elimde kırışık bir ceket
herşey bu kadar mı çaresiz
neden sözlerim hep aciz
seni kırma korkusuyla
bir gülün kokusuyla
yapamadıklarımdan öteye gidemeyen
ezbere konuşmalarım
götürüyor çürümüş hayallerimden
elde avuçta sadece ölü bir beden
Oğuz Karabulut
27 Ocak 2009