Hakkımda

Duyuru

       2008 yılından daha öncesinde başlayan ve hala devam eden kelimeler ile oynadığım oyunun ortaya çıkardığı yazıların tamamını sizlerin önüne seriyorum. Geçirdiğiniz vakitten zevk almanız dileğiyle...                                                                                                                                                                                                                                                               Eğer okuduklarınızı beğendiyseniz, facebook sayfamı beğenebilirsiniz, paylaşabilirsiniz. Evet uzun zamandır yazmıyorum, farkındayım ama ekmeğin yoksa hiçmişsin. Siz beni bi' destekleyin ben yazmaya geri dönerim belki, bir ara, inşallah. Sevildiğinizi bilin, söyleyin. Güzel kalın !

Yağmurlar tüketiyorum.


Yağmurlar tüketiyorum bayadır.
Hayretler içerisinde kalmış bir bedenim var.
Hayra alametler yoruyorum.
Kanlar içerisinde.
Bıçaklarla dans ediyorum.
Silahsızım.
Olmadı yalan söyledim.
Evet, hayır.
Ne olur bükmeyin ellerimi.
Yüreğimi rahat bırakın.
Ulu orta kırmayın kalbimi.
Sen, bizden öteye çoktan gitmiş olan.
Yağmurlar tüketiyorum.
Yalanlar içiyorum.
Yalaklardan, yanaklardan.
Kıpkırmızı hayallerden kaçıyorum.
Karanlık daha güzel.
Belki de karanlık içinde kırmızı daha güzel.
Hayır olmadı.
Aydınlık var mıydı?
Parmaklıklar ardında kim vardı?
Ta ki ölene dek. Layıkıyla yaşadım.
Parmaksızlaştım.
Galip geldim ben aşkta.
Harap oldum.
Belki de güzelleştim. 
Yağmurlar, hayır, hayır yalanlar tüketiyorum.
Sigaradan neden çıkıyor duman?
Ne zaman yaktım ki ben onu?
Ilık bir rüzgar esiyor şimdi.
Kalıbına göre birini buldu.
Sonunda huzurluydum.
Var mıydı ötesi?
Bi' yanak ver bakayım.
Bakayım sana.
Akayım sana.
Gözlerime bak şimdi.
Üzülme, gidiyorum.
Gitmiyorum. Hala burdayım.
Hala uyuyorum. Hala uyanmadım.
Acılar içinde yanıyorum.
Yanıyorum yalancıktan. 

Yalancıktan seviyorum. Sevdim.
Yalancıktan öldüm ben.
Elbet çıkacaktı değil mi karanlıklar aydınlığa?
Taşın altına elimi koydum.
Ezdim. Ezildim.
Kanarak, kanadım.
Ortada, ortada bir yol vardı.
Görmedim. Gördüm sandım.
Gördüm. Evet, ben seni gördüm.
Oyunlar acımazdı şu hayatta.
Şu hayatta herkes bana acıyordu.
Gülümse. Gülümse dediler bana.
Susuyorum. Çok susadım.
Yalanlara doyurun beni.
Kayıtsız yağmurlar tüketiyorum.
Tükeniyorum.
Islandım, ıslaktım zaten.
Islaktı heryer, satırlarım, kalabalıklar.
Kalabalıklar yutuyordu hayallerimi.
Sözlerimi.
Parmaklıklar yutuyordum.
Kafamda. Kafamda bitiyorudu ölüm.
Kanlı bir yağmurdu.
Günler kısaydı belki de.
Hayır hafta kısaydı.
Olur mu, zamanımız yoktu. Hiç.
Bizdik, biz.
Zamansızdık.
Ölümsüzdük.
Seviyoruz. 

Şimdi söylesene kaç damla daha var?
Yok yok, sarıl sen bana.
Tut şu ellerimi.
Umutsuzu alalım yanımıza.
Hadi bir yanak ver bana.
Şimdi bir yağmur daha tükettim.
Tüketiyorum insanca.
İnsanlıktan çıkamadım bir türlü.
Hala zayıfım. Hala, hala uzaktayım.
Fare gibi terkedemedim gemiyi.
Bu liman güzel. Sıcak.
Yanıyorum. Yanıyor.
Alevler içerisinde boğuluyorum.
Kül oluyorum.
Dumanlara karışıyor sevdam.
Damgasını vurdu, imzasını attı yağmur.
Söndüm. Sönüyorum.
Bir çiçek daha soldu dün akşam.
Geceydi belki de.
Karanlıktı hatırlıyorum.
Hatırlıyorum bağırıyorduk.
İmdat çığlıkları hiç bir zaman geçikmezdi.
Gecikmezdik biz.
Zamanımız yoktu sadece.
Zamansızdık.
Ölümsüzdük.
Biz, bizdik.
Bizdik, biz.
Yolculuklar hala ağır.
Özlüyorum. Özledim bile.
Hadi bir yanak ver bana.
Yüreksizliğim yağmurlar tüketiyor.
"Şartlı tahliye ediyorum."
Böyle dedi aşk.
Rahatsızım ramak kalışlarından.
Ölümler tam olmalı. Çıplak olmalı.
Kansız ölüm olur mu? Olur.
Yağmur saklar bizi.
Hadi şimdi gel.
Terkedelim bu şehri.
Limansızlıklarımıza bir son verelim.
Sevelim.

Hiç yorum yok: