Hakkımda

Duyuru

       2008 yılından daha öncesinde başlayan ve hala devam eden kelimeler ile oynadığım oyunun ortaya çıkardığı yazıların tamamını sizlerin önüne seriyorum. Geçirdiğiniz vakitten zevk almanız dileğiyle...                                                                                                                                                                                                                                                               Eğer okuduklarınızı beğendiyseniz, facebook sayfamı beğenebilirsiniz, paylaşabilirsiniz. Evet uzun zamandır yazmıyorum, farkındayım ama ekmeğin yoksa hiçmişsin. Siz beni bi' destekleyin ben yazmaya geri dönerim belki, bir ara, inşallah. Sevildiğinizi bilin, söyleyin. Güzel kalın !

Yandım

yanıp sönen bir sokak lambası
altında kavrulmuş bir beden
külleşmiş parmaklar ve arasında
sonradan iliştirilmiş gibi duran
bir parça kağıt..

yazıyor bir şiir, hitap ettiği sevdiği
dalgalarında buldum seni ey sevgili
dudaklarından öpmek istedim sürekli
bir adaya vuran o ince ellerinden
tutmak istedim hep sen yanımdayken

neden diye sormaktan vazgeçtim
bir süre sonra açıldım derinliklere
gittim gördüm ordaki sakin yaşamı
ve uykulu düşlerin arasındaki gerçeği

sen gerçektin bense düş
yalın hallerimden kaçamadım, sürekli düşüş
olmadı,edemedim.. elimde hep bir küsüş..

Oğuz Karabulut
27 şubat 2009

Gzölerinde arıyorum kendimi


Saflığın bir yanından fırlamış sevdamız
Nereden geldi bu kara bahtımız
Vurur durur bir yandan da kader
Oyunlar, ortaya çıkar birer birer

Olmaz demiştik ya, ardından yeter
Yine basar dünyamı garip bir keder
Ağlayamam, anlatamam kimseye
Korkarım sorulardan, neden, niye

Çıkamam pençesinden soğuk soruların
Buğulanır gözlerim içinde ince telaşın
Kaçar sağa sola, bakamaz sana derinden
Çünkü görür kendisini ve sorar aniden 

Sevebilir miyiz yeniden?

Oğuz Karabulut
15 Şubat 2009

Yalnızlık



yine başbaşa kaldık
bizbizeyiz yine yalnızlık
orada,uzakta durma artık
acı veriyor ayrılık

zaten içime işlemişsin
sen benden de eskisin
niye hep acı verensin
yalnızlık.. yalnızlık..

Oğuz Karabulut
14 Şubat 2009

*Bugünü yalnız geçirenlere armağan ediyorum..

Olmasa


üzüntüden şaşmış bir beden
henüz ödenmemiş bedeller
geri istenen o hayaller
bitivermiş birden

hayattan bir tokat daha yenmiş
tam da kıskacındayken akrebin
zorluklar uzun zaman sonra bitmiş
daha başındayken başka bir derdin

bitememiş, bitmemiş dualar
fısıldanmış günlerden cuma
sevdiğinin derdinden dermanı kalmayan eller
yükselmiş hafifçe ve şair demiş.. olmasa..
Allahım, kaderimde oyun olmasa..

Oğuz Karabulut
9 şubat 2009

Yıldızların kaydığı yere

yalnızlığımı alıp gidiyorum
senden uzaklara
ışıkların gösterdiği yolda
yıldızların kaydığı yere

karanlığa gidiyorum
sessiz hıçkırıklar atmaya
seni unutmaya
bakmadan.. yaralarıma
utanmadan... kanmalarıma
acımadan.. sana
terkediyorum...

terkediyorum içimden seni
bırakıyorum günlerimi , gecelerimi...

Oğuz Karabulut
3 Şubat 2009

Ne fark var?

tek tek düşen yaşların
tel tel dökülen saçların
üzüntüten kıvranan garibin
sevdiğidir, acısı yalnızlığın

bir yudum su diye haykıran
çölün ortasında kalandan
ne fark var acaba?
şu seven gönlümün sana
ağlamaklı ve bir o kadar gururlu bakışlarında

Oğuz Karabulut
3 şubat 2009