Hakkımda

Duyuru

       2008 yılından daha öncesinde başlayan ve hala devam eden kelimeler ile oynadığım oyunun ortaya çıkardığı yazıların tamamını sizlerin önüne seriyorum. Geçirdiğiniz vakitten zevk almanız dileğiyle...                                                                                                                                                                                                                                                               Eğer okuduklarınızı beğendiyseniz, facebook sayfamı beğenebilirsiniz, paylaşabilirsiniz. Evet uzun zamandır yazmıyorum, farkındayım ama ekmeğin yoksa hiçmişsin. Siz beni bi' destekleyin ben yazmaya geri dönerim belki, bir ara, inşallah. Sevildiğinizi bilin, söyleyin. Güzel kalın !

Sadece sevebilmek gibi

hafif bir uğultu var etrafımda
sağımı, solumu şaşırdım..
işte geliyor ya bir yandan güneş ışığı
aydınlanıveriyor ortalık, karanlıktan sıyrılıyor
fonda bir melodi var, aslında çok tanıdık
benim eski günlerimden arta kalan belki
belki ilk defa duyuyorum, o yanık sesi
kuşlar cıvıldıyor, o hüzün şarkısı çalıyor olsa da
demekki hayat devam ediyor, sen olmasanda
şimdi beni düşünüyorsun biliyorum..
hissedememek nedir biliyor musun..
şimdi ellerini uzat bana doğru, hisset
hisset o boşluğu, farket yokluğumu
dolduracaktır gözlerini, tuzlu bir su
biliyorum çünkü az önce aktı bir kaçı
ben yokum ve sen özlüyorsun..
sanıyor musun ki ben özlemiyorum
hala hatrımda seni ilk gördüğüm düş
unutamadım o geceyi, ardından gelen günleri
ızdırap doluydu, belki arada bir mutluydum
ama aslında oynuyordum..
oynuyordum hayat sahnesinde, klasik ama evet
ne olacağını bile bile devam ediyordum
sonucu bilerek oynamak..
bile bile lades sanırım..
bak hala duyuyorum o kuşları..
ben ne düşünüyorum, ama onlar hayat derdinde
benim ki de dert mi şimdi?.. sevmişim birini..
şimdi hatıralar oynaşır gözümde
adeta her akan göz yaşı senle olan bir anı
dökülüyorlar yere ve sonra buhar olup gidiyorlar
uzaklaşıyorlar, belki kaçıyorlar birer birer..
unutturuyolar kendilerini, sevdiğimden kaçırıyorlar
aklıma takılan bir kaç sorunun cevabını arıyorum ardından
dışarı bakıyor ve süzüyorum etrafı..
aydınlığın içinde birkaç insan evladı
ha bir de pencereden benim gibi etrafı süzen bir kaçık
selam verir gibi bir hareket yapıyor ve sonra kaçıyor
bazen bana seni hatırlatıyor..
sende öyle yapmadın mı sanki?
bir selam verip kaçmadın mı?
şimdi bak arayıp sormuyorsun beni
yarın benim olacağım nerden belli
nasılsın diye sorsana bi 
tabi korkarsın sende benim gibi
elveda demeden ayrılan ilk biziz sanki
ayrılıktan korkan tek biz miyiz ki?
hayır.. hiç sanmıyorum.. ilk olalım
ne de son..
korkularla yüzleşemiyoruz.. bu baştan belli
aslında kaybetmek diye bir şey yok, işin garibi
sadece bir histen ibaret, ey sevgili
aslında herşeyiyle.. sadece sevebilmek gibi..

Oğuz Karabulut
7 Mart 2009

Hiç yorum yok: